Fetva Ve Müfti

Fetva Ve Müfti

 

a- Fetvanın Tanımı :

  Bir meselenin dini hükmünü öğrenmek üzere sorulan soruya - ictihad, tahriç ve taklid yoluyla- verilen cevaba fetva denir. Fetva verene ise müfti denir. 

b- Fetva Yetkisi :

  Müftinin vazifesi, dini hükümleri insanlara tebliğ etmek, onların dini sahadaki sorularını cevaplandırmaktır. Müfti kendisine sorulan sorunun hükmünü, Kitab ve Sünnet nasslarından veya nassların ışığında ictihad ederek çıkarır. Bu yönüyle fetva verme, ilmi iktidar meselesidir ve ictihada dayanmaktadır. 

  Usul alimlerine göre "Müctehid", "Fakih”ve "Müfti”kelimeleri eş anlamlıdır. Şu halde bir kimsenin fetva verebilmesi, o şahsın müctehid olmasına bağlıdır. İctihad iktidarına sahip olmayan bir kimseye "müfti”denilmesi, usulcülere göre mecazidir. Çünkü bunlar bir başka müctehidin görüşünü nakletmek suretiyle fetva verirler. Bunlara bir başka müctehidin görüşünü naklettikleri için, müfti değil, nâkil adı verilir. 

Bütün mezhepler, ictihad iktidarına sahip kimselerin fetva verebileceklerini şart koşmakla birlikte, her zaman ve her yerde kâfi sayıda müctehid bulunamayacağını düşünerek fıkıh ilmiyle meşgul olup belirli bir mertebeye ulaşan alimlerin de, bazı esaslar dahilinde fetva verebileceklerini ileri sürmüşlerdir. Bu bakımdan fetva verenin iktidarına göre, fetva üç kısma ayrılır : İctihad yoluyla verilen fetva, Tahriç yoluyla verilen fetva, Bir müctehidin görüşünü nakletmek suretiyle verilen fetva. 

c-Fetva Verme Usulü :

1-Müctehidler :

  Müctehidler, kendilerine sorulan sorulara ictihad yoluyla fetva verirler. Bunlar, kendilerine sorulan soruların hükmünü Kur’an, Sünnet ve İcma'a bakarak çıkarırlar. Bu kaynaklarda hükmünü bulamadıkları meselelerin hükmünü nassların ışığı altında ictihad yaparak çıkarırlar ve fetvalarını ictihadlarına istinad ettirirler . 

2- Muharricler :

  Bunlar, tahriç yoluyla fetva verirler. Tahriç, bir mezhepte hükmü açıklanmayan bir meselenin hükmünü, o mezhebin usul ve kaideleri çerçevesinde çıkarmaktır. Bir kimsenin tahrice muktedir olabilmesi, o şahsın mensub olduğu mezheb imamının kavillerini, fıkhi kaidelerini, delilleriyle birlikte bilmesine, deliller üzerinde fikir yürütebilmesine ve zamanının meselelerini, ihtiyaçlarını, insanların örf ve adetlerini bilmesine bağlıdır. Muharric, mensub olduğu mezheb imamının nam ve hesabına uygun bir surette ve tahriç yoluyla fetva verir. 

3- Mukallid Fakihler : 

  Müctehid ve muharriclerin dışındaki mukallid fakihler, bir müctehidin sözünü nakil ve hikaye etmek suretiyle fetva verirler. Bunlar fetva verirken rivayet edecekleri usul, mezheplere göre farklılık arz etmektedir. Burada Hanefi, Şafii, Maliki ve Hanbeli mezheplerince mukallid müftinin fetva verirken uyması gereken usulleri ayrı ayrı kısaca izah edeceğiz:

 

 

I-Hanefi Mezhebinde Fetva Usulü

  Hanefi mezhebinde müctehidlere ait ictihad ve görüşler üç kısma ayrılır. 

  a)  Zahirü’r-Rivaye : Bunlar İmam A'zam, Ebu Yusuf ve İmam Muhammed'e ait olan mevsuk ve açık ictihadlardır. 

b)  Nevadir (Gayr-i Zahirü’r-Rivaye)  : Bunlar, bu üç imama nisbet edilen zayıf (gayr-ı mevsuk)  kavillerdir. 

  c)  Nevazil (Vakıat, Fetava) : Bunlar, bu üç imamdan sonra gelen müctehid fakihlerin delillere dayanarak çıkardıkları hüküm ve fetvalardır. 

  Hanefi mezhebinde mukallid müfti fetva verirken :

1- Hangi müctehidin fetvasını naklettiğini, 

2- Hangi kitaptan naklettiğini zikretmelidir. Çünkü müctehidin ismi zikredilmeyecek olursa, o fetvanın hangi müctehide ait olduğu bilinemez, bilinmeyince de fetva soran hangi müctehidi taklid ettiğini bilemez. Fetva hangi kitaptan nakledildiği zikredilmeyecek olursa, o fetvanın muteber bir kitaptan alınıp alınmadığı da bilinemez. 

  Şimdi Hanefi mezhebinde mukallid müftinin hangi kitap ve hangi görüşlerden istifade ederek fetva verebileceğini görelim. 

A- Müctehidler ve İctihadları: 

  1- Mukallid müfti, daha önce ittifak edilen görüşe göre fetva verir. 

  2- mukallid müfti, ihtilaf edilen konularda en önce İmam Azam'ın görüşüne göre fetva verir. Ancak bu kaidenin istisnaları vardır :

a)  Kaza ve şehadetle ilgili konularda, Ebu Yusuf'un görüşüne göre fetva verir. 

b)  Zevil'erham konularında İmam Muhammed'in görüşüne göre fetva verir. 

c)  Zamanın değişmesiyle, örf ve adet üzerine bina kılınan bazı hükümler de değişmiş olabilir. Ebu Hanife'nin örf ve adet üzerine istinad eden görüşü, zamanın değişmesiyle değişmişse, bu takdirde İmameynin görüşü ile fetva verir. 

  d)  Müteehhırin fakihlerin, İmameynin kavli üzere icma ettiği konularda İmameynin kavline göre fetva verir. 

  e)  Müteehhırin fakihler, fetva verirken Ebu Yusuf'un veya İmam Muhammed'in görüşünü tercih etmiş olabilirler. Bu takdirde tercih ve tasrih edilmiş görüşe göre fetva verirler. Tercih ve tasrih lafızlarından bazıları şunlardır. "Fetva bunun üzerinedir", "bununla fetva verildi". "Bu sahihtir". "Buna itimat edilir. ”

  f)  İstihsanen verilen hüküm, kıyas yoluyla çıkarılan hükme tercih edilir. 

  g)  Delili ve illeti zikredilen görüş, delili ve illeti zikredilmeyen görüşe tercih edilir. 

ğ)  Rivayet ve tercihte ihtilaf olunca, zahirür'rivaye ile amel olunur ve nevadir terk edilir.

  3- Müfti, İmam Azam'dan rivayet olmayınca, Ebu Yusuf'un görüşüne göre fetva verir. 

  4- Bu iki imamdan rivayet olmayınca da İmam Muhammed'in görüşüne göre fetva verir.

  5- Bu üç imamdan sonra sırasıyla İmam Züfer, Hasan b. Ziyad'ın görüşüne göre fetva verir.

  6- İlk imamlardan bir rivayet bulunmayınca, sonra gelen fakihler ( mesela Tahavi, Ebu Hafs el-Kebir, Ebu Cafer, Ebul'Leys)  de ihtilaf etmişlerse, ekseriyetin kabul ettiği görüşe göre fetva verir.

Hakimler ve müftiler bu suretle fetva verirler. Bu tertibin dışına çıkmazlar. Nitekim Osmanlı devletinde Sultanlar, kadıları ve müftileri, sahih ve müfta bih kavillerle fetva vermek, hükmetmek üzere tayin ediyorlardı. 

B- Kitaplar :

  Hakim hükmederken, müfti fetva verirken, mezhepte muteber olan kitaplara bakması gerekir. Bilindiği gibi Hanefi mezhebini İmam Muhammed tedvin etmiştir. Onun zahirür'rivaye ve nadirürrivaye kitapları bulunmaktadır. Hanefi mezhebinin ilk kaynak kitapları bunlardır. Sonradan nevazil kitapları da yazılmıştır. Ancak hanefi mezhebi hukukçuları, bu kitapları esas kabul etmek suretiyle fıkıh kitapları yazmışlardır. İşte müfti ve hakimler, sonradan yazılan kitaplara bakmak suretiyle fetva ve hükümlerini verirler. 

  Sonradan yazılan fıkıh kitapları üç kısma ayrılır . 

  a)  Mütun (Metinler) , b)  Şüruh (Şerhler) , c)  Fetava ( Fetvalar) 

  Metin kitapları, şerh kitaplara, şerh kitapları da fetvaları ihtiva eden kitaplara tercih edilir. Bu sebeple bir müfti ve kadı, mesleğini icra ederken bu sıraya dikkat eder ve en muteber kitaplardan istifade eder. 

  Mütun kitaplarına örnek : Bidayetül- Mübtedi, Muhtasar-u Kuduri, Muhtar, Vikaye, Kenz. 

  Şerh kitaplarına örnek : Yukarıda ismi geçen metin kitaplarının şerhleridir. Hidaye, İhtiyar, el-Bahr'ur-Raik gibi.

  Fıkıh kitaplarının yazılışında fetva verirken veya hükmederken kolaylık sağlamak üzere bazı esaslara riayet edilmiştir. Mesela Haniyye ve Mülteka'l-Ebhur adlı eserlerde ilk kaydedilen görüşler, mezhepte tercih edilen ve kendisi ile fetva verilen görüşlerdir. Müfti ve Kadı, muhtasar bir şekilde yazılan fıkıh kitaplarına bakarak fetva ve hüküm veremez. Mesela yazarları fakih olmasına rağmen kitapları muhtasar olduğu için, Nehr, Dürr'ül-Muhtar, Tenviru’l-Ebsar, el-Eşbah ven'Nezair, Vikaye şerhi gibi kitaplarla fetva verilmesi uygun görülmemiştir. Müfti ve Kadı daha ayrıntılı kitaplara başvurmalıdır.

II- Şafii Mezhebinde Fetva Usulü :

  Şafii mezhebinde kaviller ve görüşler üç kısma ayrılır:

a-Kaviller: Bunlar İmam Şafii ye nisbet edilen görüş, ictihad ve hükümlerdir. 

  b-Vecihler: Bunlar, fakihlerin tahriç yoluyla istinbat ettikleri hükümlerdir. 

  c-Tarikler: İmam Şafii’ye veya diğer müctehidlere ait olduğu ihtilaflı olan hükümlerdir. 

  Bu mezhepte, mezheb imamlarının görüşlerini nakletmek suretiyle fetva verecek fakihlerin uyması gereken usul hakkında şunlar kaydedilmiştir. 

  1- Mukallid fakih, mezhebde ittifakla kabul edilen veya tercih edilen görüşe göre fetva verir. 

  2- Müfti bir mesele hakkında İmam Şafii’nin iki kavli bulunuyorsa, bunlardan birini tercih ederek fetva veremez. Böyle bir durumda önceki tahriç ehlinin tercihlerine uyar yahut da rivayetlerden en doğru olanını alır. 

  3- Şayet fetva verilen meselenin müctehid için bir kaç vechi varsa veya yolları (turuk)  muhtelifse, o zaman eski müctehidlerin tercih ettiklerine başvurulur ki, bu da ekseriyetin doğru bulduğudur. Bundan sonra ilmi, sonra takvası üstün olanın görüşü tercih edilir. Büveyti’nin, Rebi’nin ve Müzeni’nin rivayet ettikleri, başkalarının rivayet ettiklerinden üstün tutulur. Bir de İmam Şafii’nin tercih edilmemiş iki kavlinden, diğer mezhep imamlarının görüşlerine uygun olan görüşü tercih edilir. 

III- Maliki Mezhebinde Fetva Usulü 

  Bu mezhepte fetva, hüküm ve kaviller iki kısma ayrılır. 

1- Rivayetler : Bunlar İmam Malik'e nisbet edilen ictihadlardır. 

2- Kaviller : Bunlar sahabe kavilleriyle, İmam Malik'e tabi olan müctehidlerin görüşleridir. 

  Bu mezhepte mukallid müftilerin uyması gereken usul şöyledir:

  a- Mukallid fakih, mezhep alimlerinin ittifak ettiği veya meşhur olan görüşlere göre fetva verir. Aynı şekilde mukallid müfti, mezhebe ait olduğu kesin olan veya daha öncekilerin tercih ettiği görüşe göre fetva verir. 

  b- Mukallid müfti, mezhepte hangi görüşün tercih edildiğini bilmiyorsa, ne yapacağı hakkında şu görüşler ileri sürülmüştür:

1-Görüşlerden en zor olanıyla fetva verir, çünkü bu şekilde fetva vermesi ihtiyat bakımından daha uygundur. 

  2- En kolay görüşle fetva verir, çünkü bu İslam'ın ruhuna ve Rasulüllah'ın Sünnetine daha uygundur. 

  3- İmam Malik'in Muvatta'ında bulunan görüşle fetva verir, Çünkü bu, Maliki fıkhının temel kitabıdır. 

  4- Muvatta'da bulamazsa Müdevveneye bakar. Onda İmam Malik'e ait görüş varsa onunla fetva verir. Bu mezhepde İmam Malik'ten sonra İbnü'l-Kasım gelmektedir. Şayet o konuda imam Malik'e ait bir görüş bulamazsa, İbnü'l-Kasım'ın görüşüne göre fetva verir. Onda da bulamazsa diğer müctehidlerin görüşlerini nakletmek suretiyle fetva verir. 

IV- Hanbeli Mezhebinde Fetva Usulü:

  Bu mezhebde fetva ve kaviller üç kısma ayrılır:

  1- Rivayetler: Bunlar Ahmed b. Hanbel'e nisbet edilen rivayetler, görüşler ve hükümlerdir. Tahriç ehli bu rivayetleri esas alarak tahriçte bulunurlar. 

  2- Tenbihler : Bunlar açık ifadelerle Ahmed b. Hanbel'e nisbet edilmeyen kavillerdir. Bu tenbihler, mezhepte ayrı ayrı birer söz, ictihad olarak benimsenmiş ve üzerine yeni hükümler bine edilmiştir. 

  3- Vecihler: Bunlar, mezhebde müctehid olanlarla, tahriç ehlinin görüşleridir. Fetva vermeye yetkili fakihlerin ictihadları, mezhebe nisbet edilir ve mezhebde birer vecih sayılır. 

  İbni Kayyim’e göre : Kur’an'ı, Sünnet'i, Sahabe Kavillerini, istinbad ve tercihi bilen bir fakih, kendisine sorulan bir sorunun cevabını Kur’an’da Sünnet'de, fıkıh kitaplarında araştırır ve elinden gelen çabayı sarf ettikten sonra bizzat tercih ettiği ve doğruluğuna inandığı görüşe göre fetva verir, herhangi bir müctehidin görüşüne bağlı kalmaz.