Rehin

Rehin, borca karşılık mal vermektir.  Yani bir malı onunla karşılanması mümkün olan bir hak karşılığında hapsetmek ve alıkoymaktır.  Karşılıklı kabullenmekle akit oluşur, teslim almakla da tamam olur.  Mürtehin, yani alacaklı, rehini borçlunun mülkünden çıkmış ve ayırdedilmiş bir şekilde elde ederse, rehin akdi tamam olur.  Alacaklı, rehini almadıkça, borçlu muhayyerdir; dilerse teslim eder, dilerse rehin vermekten cayar.  Borçlu, rehini alacaklıya teslim edip o da kabullenirse, o mal alacaklının zimmetindedir. 

 

Rehin ancak verilmesi kesin olan borç için verilir.  Rehinin veya borcun kıymetinden hangisi daha azsa, rehin onunla alıcının elinde durur.  Eğer rehin telef olursa, o kıymetle alıcıdan gider.  Alıcının elinde iken rehin helak olursa, kıymeti de borçla eşit ise alıcı hakkını hükmen almış sayılır.  Eğer rehinin kıymeti alacaktan daha fazla ise, fazla olan kısım alıcının elinde emanettir.  Eğer alacaktan daha azsa onun miktarı alacaktan düşer, geri kalanını alıcı, borçludan alır.  

 

Emanetleri, mudarebe paraları ve şirket mallarını rehin vermek doğru olamaz. 

 

Borçlu alacaklıyı veya âdil bir kimseyi veya bunlardan başkasını borç zamanı geldiğinde rehininin satılmasına vekil kılarsa, bu çeşit vekâlet caizdir.  Eğer rehinin akdi zamanında vekâlet işi şart koşulmuşa, borçlu vekili düşüremez, azlederse dahi düşmüş sayılmaz.  Eğer borçlu ve alacaklı ölse bile vekil azlolunmaz.  Alacaklı, borçludan hakkını ister ve alacağından ötürü borçluyu hapsettirebilir.  Eğer rehin alacaklının elinde ise, alacağını onun fiyatından almadıkça borçluyu onda tasarruf etmekten men edebilir.  

 

Ne zaman borçlu kişi alacaklının alacağını verirse, o vakit alacaklıya “Rehini sahibine teslim et” denilir.  Alacaklının izni olmaksızın borçlu rehini satarsa, satış muamelesi durdurulmuştur; alacaklı caiz kılarsa veya borçlu alacaklının hakkını verirse satış caiz olur.

 

Rehinin muhafaza olunduğu evin kirası, alacaklıya aittir.  Çobanın ücreti ve rehinin nafakası verecekliye (borçluya) aittir.  Rehinin ziyadeleşmesi vereceklinin olmakla beraber asliyle birlikte rehin olarak kalır.  Eğer ziyade olan miktar helak olursa karşılıksız olarak helak olur. 

 

Verecekli ölürse, vâsisi rehini satar vereceğini ondan öder.  Eğer vâsisi yoksa mahkeme kendisine bir vâsi tâyin eder ve tâyin olunan vâsiye «malını sat, borcunu öde» der.