Abdest Mest Ve Özür Hali

Abdest, vücudun en çok kirlenen el, yüz, kol ve ayak gibi azalarını yıkayıp başı yaş elle ıslatmaktır. İşte onu farz kılan ayet:

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِذَا قُمْتُمْ اِلَى الصَّلٰوةِ فَاغْسِلُوا وُجُوهَكُمْ وَاَيْدِيَكُمْ اِلَى الْمَرَافِقِ وَامْسَحُوا بِرُؤُ۫سِكُمْ وَاَرْجُلَكُمْ اِلَى الْكَعْبَيْنِۜ

“Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin, ayaklarınızı da topuk kemiklerine kadar (yıkayın)”. (Maide, 6. )

Bununla beraber sünnet üzere abdest almak için besmele ile başlamak, her azayı sağdan başlayarak sırasıyla üç kere ve dualarını okuyarak yıkamak, ağıza ve buruna su vermek, kulak ve boynu meshetmek, sık sakalı hilallemek gerekir.  

Abdest olmadan namaz kılınmaz, Kâbe tavaf edilmez, Kur’an’a dokunulmaz. 

Şunlar abdesti bozar: önden ve arkadan çıkanlar, yellenme, vücuttan kan ve irin çıkması, ağız dolusu kusmak, yatarak veya yaslanarak uyumak, sarhoş olmak, bayılmak, delirmek, namazda sesli gülmek. 

Abdest alırken suyu israf etmek, suyu sert kullanmak, gereksiz konuşmak, pis yerde almak, ihtiyacı yokken başkasından yardım istemek hoş değildir, mekruhtur. 

Abdest, çok sevaplı ve faziletli bir ibadettir.  Peygamberimizin abdest almadan hiçbir iş yapmadığı nakledilir.  İşte iki hadisi: 

Kim, emir olunduğu gibi abdest alır ve emrolunduğu şekilde namaz kılarsa, geçmiş günahları mağfiret olunur.” (Buhari, Vudu’,28; Tevhid,24; Ebu Davud, Tahare, 51. ) 

“Her kim abdest alıp yüzünü yıkayınca,  yüzündeki azalarla işlediği bütün günahları, el ve ayaklarını yıkadığında, bunlarla işlediği günahları, su damlalarıyla birlikte akıp gider ve kendisi de tertemiz olur.”(Müslim, Tahare, 32,33; Tirmizi, Tahare, 2. )

Bizler de Sevgili peygamberimiz gibi mümkün mertebe her an abdestli olmaya gayret etmeliyiz. Bu arada abdestle ilgili bazı konular daha vardır şimdi onları görelim.

Mest ve Sargıya Meshetme

Abdestli olarak ayağa giyilen mestler, yeni bir abdest gerektiğinde ayakları yıkamaktan kişiyi kurtarır.  Onun yerine mesheder.  Mukimler 24 saat, misafir ve yolcular 72 saat bu mesti çıkarmadan kullanabilirler. 

Bir yara yıkandığında zarar görecek veya tedavisi uzayacaksa, abdest ve gusülde yıkanmaz, sargı üstünden meshedilir. 

Özürlülük Hali

Sürekli devam eden abdest bozucu hallere özür denir.  Meselâ idrarını tutamama, vücudundan kan gelmesi, yarasından devamlı su ve irin akma, gazını tutamama gibi haller, kişiyi özür sahibi yapar.   

Bir kişinin özürlü sayılabilmesi için, önce abdest bozucu bir hâlin, tam bir namaz vakti boyunca devam etmesi şarttır.  Bundan sonra da, her namaz vaktinde, en az bir kere aynı hâlin ortaya çıkması gerekir.  Bu yoksa kişi sağlığına kavuşmuş demektir.  özür hali biter. 

Özürlüler için dînimiz kolaylık getirmiştir.  Bunların abdestleri, abdest bozucu özürleri devam ettiği halde bozulmamış sayılır.  Bu halde iken namazlarını kılarlar.  Abdest bozucu kan, irin, idrar gibi akıntıların kirlettiği yeri tekrar temizlemekle de mükellef tutulmazlar.  Çünkü bu kirler temizlendikten hemen sonra yeniden pis olmaktadır.  namazını kılar. 

Özürlü kimse, her namaz vakti girince, yeniden abdest alır.  O vakit için aldığı bu abdestle o vakit süresince dilediği kadar nafile veya kaza namazı kılabilir.  Vitir ve cenaze namazlarını edâ edebilir.  O namaz vaktinin çıkıp diğer vaktin girmesiyle abdesti bozulur.  Artık bu abdestle hiçbir namaz kılamaz.  Giren o yeni namaz vakit için, yeniden abdest alması gerekir.  

Özürlü olanlar özürlü olmayanlara imamlık yapamazlar.