Temizlik

Temizlik ve Çeşitleri

 

Yukarıda kısaca değinildiği gibi temizlik, maddi ve manevi boyutu olan bir kavramdır.  Mesela kalbi küfür ve kötü huylardan, sırrı masivadan, organları günahlardan, bedeni abdestsizlik ve cünüplükten temizlemek, manevi temizliktir.  Bedeni, elbiseyi ve mekânı görünen kirlerden arındırmak da maddi temizliktir. 

 

Çevre Bilinci

 

Manevi temizliğe “Ahlak” kısmında değineceğiz.  Ancak elbise, beden, mekan ve geniş çevrede maddi temizlik ise çok önemli olmakla beraber, burada anlatmaya fırsat bulamadığımız bir konudur.  

 

Şu kadarını söyleyelim ki Müslümanlar için evrendeki her varlık canlıdır, Allah’a ibadet ve itaat eden, kendi diliyle O’nu zikreden, bizim için mü’min, güvenilen bir dost ve kardeş varlıktır.  Onlardan bize ancak fayda gelir.  

 

Öyleyse buna karşılık vermek, asla ihanet ederek onlara zarar vermemek, faydalanırken yasal yollardan ve incitmeden ve israf etmeden yararlanmak, varlıklarının devamı için üstümüze düşeni seve seve yapmak, bize düşen güzel bir davranıştır, hatta bir ödev, bir görevdir.  

 

Hiç şüphesiz bunun yararını yine biz göreceğizdir.  Aksine davranışlarda bulunmak da elimizle kendimize zarar vermekten başka bir şey değildir.  Bizim yaptığımız yanlışlar ve bozguncu davranışlar, onları da fesada verecektir.  Bunun zararını sonuçta bizler çekeriz hiç kuşkusuz. 

 

Biz, ibadetlerle sıkı ilişkisinden ötürü sadece abdest ve gusül ile su kullanılamadığı zamanlarda onların yerine geçebilen teyemmümü anlatmakla yetineceğiz.  

 

 

Su

 

Temizliğin ana maddesi sudur.  Su hayattır, temizliktir, sağlıktır, mutluluktur, zevktir.  Onu israf etmeden kullanmak en büyük görevlerimizdendir. 

 

İbadetler için gereken maddi ve manevi temizlik için de ana madde sudur.  Abdesti ve guslü onunla alır, necasetten temizliği onunla yaparız. 

 

Su dediğimizde yağmur, nehir, kuyu, kaynak sularını kasdederiz.  Meyve suyu veya ağaçlardan sızan sularla hadesten taharet olmaz.  Hatta bir suya onun rengini, tadını ve akıcılığını bozacak kadar yabancı madde karışsa, böyle bir su ile de hadesten taharet yapılmaz. 

 

Akar sular, büyük göller ve denizler temiz sayılırlar.  Bizim fıkıh dilinde temiz olanla, sağlık bakımından temiz olma farklı olabilir.  Ancak biz de dikkatli olmalı, sağlıksız sularla mecbur kalmadıkça manevi temizlik yapmamaya dikkat etmeliyiz. 

 

Hamdolsun evlerimizde musluklardan şakır şakır sularımız akmaktadır.  Onun için eski fıkıh kitaplarımızda uzun uzadıya anlatılan suya veya kuyuya şöyle bir pislik düşse, şöyle temiz olur veya olmaz, yok şu hayvan suyu içse artığı temiz olur veya olmaz gibi bahisleri böylesine özet bir kitapta yazmaya gerek duymuyoruz.  

 

Büyük ve küçük abdestten sonra (istinca ve istibra) suyla temizlik yapmak ve ellerimizi sabunla güzelce yıkamak, yemek öncesi ve sonrasında olduğu gibi dinimizin emir ve  tavsiyelerindendir.