Haya

Haya, Allah(cc.) saygısı ve korkusu sebebiyle ahlak kurallarına uyma, günah ve ahlaksızlıktan kaçınma demektir. Dilimizde utanma, arlanma, sıkılma diye de ifade edildiği gibi, hayanın özellikle iffet ve namusla yakından ilişkisi vardır.Böyle bir durumda kalan insanların haliyle yüzü kızarır, utanır, sıkılır, terler, üzülür ve mahcup olur.

Haya duygusuna, kötülükleri engellediği için, “haya perdesi” de denir ve bu huy insanı günah işlemekten alıkor. Akıllı insanlar, utanmamak ve mahcup olmamak için ayıp ve günah olanı işlemezler. Böylece haya, sevgili Peygamberimiz(sav.)in dediği gibi “baştan sona hayırdır.”(Buhari, Edeb, 76.) Yine “Utanmazsan dilediğini yap” hadisi de aynı gerçeği bir başka açıdan yansıtır.(Buhari, Edeb, 78.)

Resulullah(sav) Efendimiz'i anlatanlar, O’nun “bakire kızlardan daha utangaç” olduğunu söylerler.O, hakiki hayayı tanımlar ve hayayı tavsiye ederdi: ”İbnu Mes'ud (ra.) anlatıyor: "Resûlullah (sav): "Allah'tan hakkııyla hayâ edin!" buyurdular. Biz: "Ey Allah'ın Resûlü, elhamdülillah, biz Allah'tan hayâ ediyoruz" dedik. Ancak O, şu açıklamayı yaptı.: "Söylemek istediğim bu sizin anladığınız haya değil. Allah'tan hakkıyla haya etmek, başı ve onun taşıdıklarını, karnı ve onun ihtivâ ettiklerini muhafaza etmen, ölümü ve toprakta çürümeyi hatırlamandır. Kim ahireti dilerse dünya hayatının zinetini terketmeli, âhireti bu hayata tercih etmelidir. Kim bu söylenenleri yerine getirirse, Allah'tan hakkıyla haya etmiş olur. "(Tirmizî, Kıyâmet 25, (2460).)

"Her bir dinin kendine has bir ahlâkı vardır. İslâm'ın ahlâkı hayadır."(Muvatta, Hüsnü'1-Hulk 9, (2, 905); İbnu Mâce, Zühd 17, (4181, 4182).)

"Edebsizlik ve çirkin söz girdiği şeyi çirkinleştirir. Hayâ ise girdiğn şeyi güzelleştirir."(Tirmizî, Bir 47, (1975);İbnu Mâce, Zühd 17, (4185).) "Haya imandandır. İman sahibi ise cennettedir. Hayasızlık (ve bundan kaynaklanan kabalıklar, çirkin ve kırıcı sözler) eziyet ve cefadan bir parçadır. Eziyet ve cefa eden de cehennemdedir."