Komşunun Güvenmediği Müslüman Olabilir mi?

Müslüman, başkalarının elinden ve dilinden selamet bulduğu, emin olduğu insandır. Bu yüzden denilebilir ki bir Müslümanın başkalarına zarar vermemesi, herkese iyilik yapması en önemli ahlâkî görevlerindendir. Ancak sürekli karşılıklı ilişkiler sebebiyle komşu bu konularda daha önceliklidir.

Nitekim Allah elçisi şöyle ifade buyurmuştur:

"Şerrinden komşusunun güveninde olmadığı kimse gerçek mü'min olamaz".

"Allah'a ve âhiret gününe iman eden komşusuna iyilik etsin"

"Allah katında dostların en iyisi arkadaşına, komşuların en iyisi de komşusuna en iyi davrananıdır" 

"Hastalanırsa ziyaretine gidersin, vefat ederse cenazesini kaldırırsın. Senden borç isterse borç verirsin. Darda kalırsa yardım edersin. Başına bir felâket gelirse teselli edersin. Evinin damını onunkinden yüksek tutma ki, onun rüzgârını kesmeyesin. Ya senin ne pişirdiğini bilmesin, ya da pişirdiğinden ona da ver" .

Bu hadislerin ışığında komşularımıza karşı yerine getirmemiz gereken görevlerimizin neler olduğuna gelince:

Komşularımıza karşı tatlı sözlü, güler yüzlü olmalı, onlarla karşılaştığımızda selamlaşmayı, hâl hatır sormayı, neş'e ve kederlerini paylaşmayı ihmal etmemeliyiz.

Sağlık ve hastalıklarında, üzüntü ve sevinçli anlarında, düğün ve bayramlarda kendilerini ziyaret etmeliyiz.

Vefat ederse yakınlarına başsağlığı dilemek, kendilerine destek olmak, cenazenin kaldırılmasında yardımcı olmalıyız.

Dâvetlerini kabûl etmek, çocuklarını kendi çocuklarımız gibi sevmek, koruyup gözetmek de komşuluk görevlerindendir.