“Müzekkirat”a Muhtacız

Dostum Ferhat Koca’dan bir küçük yazı aldım Watsap üzerinden. Fakir de bir teşekkür yazısı yazdım. İkisini de buraya alarak sitemizde bir “Günün Yazısı” olsun istedim. Faydalı görürseniz dua edersiniz.

Koca Ferhat:

[22:11, 18.04.2022]

“ALINTI: Dalgıçların bildiği “derinlik sarhoşluğu’’ diye bir şey vardır. İnsan; belli bir derinlikten sonra tatlı bir sarhoşluğun içine girip hayaller görmeye başlar, daha da derine inmeye teşebbüs eder. Kayaların, balıkların peşinden gider; her şey gözüne güzel gözükür. Pembe balıklar, renkli kayalar görür; aklı başından gitmiştir. Tüpündeki havanın biteceğini düşünemez. Eğer birisi, onu “o halden’’ uyandıramazsa ölümü kaçınılmazdır...

Bu durum, sanki dünya da hiç ölmeyecek gibi yaşayan nefislerimizi aklıma getiriyor... Gaflet halinde, ahiret deyince kafasını kuma gömen, veyahut at gözlüğü takmış nefsi ne tarafı görmek isterse o yöne teveccüh eden egolarımızı...

 Tüpün içindeki oksijenin biteceğini düşünemeyen derinlik sarhoşluğunda olan dalgıç gibi. O da dünya sarhoşluğundadır, ona verilen zamanın biteceğini düşünemez...

Nereye gittiğini, gittiği yolun nereye çıkacağını, doğru mu yanlış mı olduğunu kestiremez... Tâ ki, içinde bi farkındalık oluşana kadar...

Farkında olacağınız güzel bir ömür diliyorum size.”

Cemal Nar:

[11:47, 19.04.2022]

“Çok güzel bir temsil ile ezeli gaflete dikkat çekilmiş. Tul-i emel ve ülfet belasını aşmamız gerek ama çağımız da habire nefse çalışıyor. O yüzden Kur'an ve akıllı dostları asla ihmal etmemek gerekiyor. Çünkü bunlar baştan sona “müzekkirat”, yani “hatırlatıcılar”dır.

Selamlar sevgiler dualar üstadım."