Yazılar

“Ben Türküm” 2

Irkçılık tartışmalarına ilk defa Diyarbakır’da rastladım. İmam Hatip Lisesini orada okurken, bir Kürt arkadaşımdan bunu duyunca yadırgadım ve ayıpladım. Bana “Cemal’ım sen öyle değilsin ama batıda bir Kürt gördüklerinde ‘kuyruğunu nereye saklamış?’ diye arkalarına bakarlarmış” deyince bu saçmalığa hayatımda az bulunur şekilde çok gülmüştüm.

Arkadaşıma ‘sizi böyle mi kandırıyorlar?” dedim ama zamanla bunun doğru olduğunu da anladım. Maalesef olmuş, ama batıya mal edecek kadar değil, münferit bir iki saçmalık.

Onu Tanımak Siyer Okumak

Şahsen fakir de
hissetmişimdir ki, hayatımın en güzel, en coşkulu anları, siyer okuduğum veya
anlattığım anlardır.

İnsan, hayalen asr-ı
saadete gidiyor, Âmine Hatunla seviniyor, Ebva’da annesini kaybeden yetimle
ağlıyor. Rahip Bahira ile şaşırıyor.

“Ben Türküm” 1

Bu başlığı okuyunca biliyorum ki tepkiler çok çeşitli olacaktır.

Bir kısmı, “ne mutlu sana!” diyecektir.

Bir kısmı “ne yani çok mu önemli” diyecektir.

Bir kısmı “ben de Kürdüm, var mı diyeceğin?” diyecektir.

“Canın cehennem” diyenler bile çıkacaktır belki de. Daha neler neler…

Ama sanırım bir kısmı da “Nerden mi icap etti bu başlık?” diyecektir.

Sağolsun bazı Türk kardeşlerimden!

Niçin okumak?

“Niçin okuruz?” önemli bir sorudur. Bazıları buna “iyi vakit geçirebilmek, hayatta mutlu olmak, edebi, bedihi zevkleri tatmin, yalnızlığı değerlendirmek” türünden birçok cevaplar verebilir. Veriyorlar da nitekim.

Yeter Dili Bozmayın Artık

Bir milletin diline yapılan saldırı, muhakkak ki onun düşünce sistemine ve dünya görüşüne bilinçli bir saldırıdır.

Böylece bir milletin kültürü onun dilinin başkalaşması veya yabancılaşması ile yıpratılır. Giderek ortadan kaldırılır.

Bizde bu illet tanzimatla başlar. Tanzimata kadar sekiz yüzyıllık tarihinin beslediği kültür, ilk defa bu devreden sonra Batılılaşma hareketleriyle çarpışmak zorunda kaldır.  Batı usulü bir takım ıslahatların yanında, bilhassa edebiyatta taklit modası başlar.

Dem Bu Demdir

İnsanoğlunun Hz. Âdem(as)
ile başlayan yaratılış serüveni, fasılasız bir şekilde Kıyamet gününe kadar
devam edecektir. İster Mü’min, ister kâfir; aynı şekilde ister zengin ve isterse
fakir, hangi dini-sosyal ve ekonomik statüye sahip olursa olsun, muhakkaktır ki
her yaratılan kişinin, süresini Allah(cc)’ın tayin ettiği sınırlı bir ömrü
vardır bu dünyada.

Alimler ve Kitaplar

Biz
mantıktaki önermelerden sonuçlara, kıyasta illet birliğinden benzer hükümlere
gittiğimiz gibi, bazı görüntülerden bazı sonuçlar çıkarırız ve genellikle de
yanılmayız. Tabii olanı da budur zaten.

 

“Sen benim kim olduğumu biliyor musun?”

Bazen haberlerde izliyoruz; polis kimlik soruyor veya alkol
muayenesi yapma istiyor, ama karşısındaki adam reddediyor. Görevli memur ısrar
edince de bağırmaya başlıyor: “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?”

Memur aldırış etmiyor tabi. “Bilmiyorum beyefendi, önemli de
değil, siz lütfen isteneni yapınız.”

Adam bazen de bunları çeken medyaya saldırıyor; “neyi
çekiyorsunuz”? Diye. İyice rezil ediyor kendisini…

İmanımızı Sorgulamalıyız

İman, Hz. Peygamberin Allah’tan getirdiği hüküm ve haberleri, dil
ile ikrar, kalp ile tasdik ve azalarla uygulamaktır.

Sayfalar