Yazılar

Laiklik Bana Ne Veriyor?

Ben Elhamdülillâh müslümanım. Hayatta en büyük amacım, dinimi öğrenmek, onu samimiyetle yaşamak, çoluk çocuğuma da öğretip yaşamalarını sağlamaktır.

çevremde yaşayan Müslümanların da öyle olmasını can-ü gönülden isterim. Hatta bırakın kendi halkımı, elimden gelse dünyada yaşayan herkesin onu tanımasını isterim.

Benimkisi sadece tanıtmaktır. Kabul ettirmek değil. çünkü bilirim ki bu Allah Teâlâ’nın işidir, O’nun kudret elindedir. Hidayeti O verir.

Din Ve Devlet

İçini dışını İslam ile arındıran insanın, çevresini de arındıracağı, çevresine de arı duru davranacağı kuşkusuzdur.

Toplumun temizliğinin en temel şartı, bireyin manevî temizliğidir. Toplumun huzuru, saadeti, itminanı, bireyinkilere bağlıdır. Bireyin iç temizliğini başarmalarının gerekli alt yapılarını, imkânlarını hazırlamayan bir toplum ve yönetim, dış temizlikte ne kadar çalışsa da başarılı olamaz.

Bu yüzden adil, dengeli, huzurlu ve mutlu bir toplum oluşturmak isteyen herkesi, bireylerin iç temizliğine giden yol olan din, alabildiğine ilgilendirmelidir.

Peygamberimizin Önderliği

Bilindiği gibi bu peygamberlerin sonuncusu, İslam dininin en son, en tam ve en olgun halini insanlığa tebliğ ile vazifelendirilmiş olan Hz. Muhammed (as)dir. Onun getirdiği Kur'an son kitap, Kur'an’ın emir ve yasakları olarak tecellî eden ilahî kanunlar ise, her müslümanı bağlayan en son ve en temel yasalardır.
Hz. Muhammed (sav), bu dini sadece tebliğ etmekle kalmamış, aynı zamanda mükemmel bir örneklikle yaşamış, bireysel ve toplumsal hayat için ortaya muazzam bir uygulama birikimi de koymuştur.

Kitaplarda Dinlenmek

İçinde yaşadığımız günlerde sanırım hepimiz de gerildik. Daha bir siyaset yoğun hale geldik. Gaflet ve dalalet cenahından gelen salvolar karşısında sinirlerimiz ayakta. Tebliğ üslubunu ihmal eder mi olduk ne?

Bunu aşmak için bir tavsiyem olacak kendime. Tabi alırsanız size de.

“İmanın Kıymeti Ve Korunması”

Kitap “Toprak”tan çıkmış. Toprak, Beyan Yayınlarının yavrusu. Kibar bir kapak, titiz ve temiz bir baskı, 248 sayfa.

Kitaba “İthaf”la başlanmış. İthaf Bedîüzzaman Saîd Nursî’ye yapılmış. önce bir rüya var. Demek yazarı oldukça etkilemiş. Okuyalım mı?

“İmanın Kıymeti Ve Korunması” II.

önceki yazımızda size bu kitaptan bahsetmiştik. Kısaca içeriğini sunmuş ve bazı alıntılarla kitaba biraz daha yaklaşacağımızı söylemiştik. Bu gün size bu kitabın önsözü’nden alınmış birkaç paragraf sunmak istiyorum.

“İman, Peygamberimiz Hz. Muhammed (as) in Allah (cc) tarafından Kuran ve Sünnet ile tebliğ ettiği kesin olarak bilinen haberlerin, ilahi esas ve hükümlerin hem toptan tamamına, hem de ayrı ayrı her birine, Allah’ın ve Resulünün muradına, kasdına, dileğine uygun olarak iman etmektir.

Toplumsal Muhalefet

Artık Türkiye’deki sistem, bir yol ayırımına gelmiştir. Ya bu ülkede Müslümanların da yaşadığını kabul edecek ve beynelmilel hukuka, ilkelere ve anlaşmalara uyacak, ya da yavaş yavaş zayıflayacak, Allah korusun, parçalanacak ve yok olacaktır.

İslamî Muhalefetin Kaynağı

Bir önceki yazımızı şöyle bitirmiştik: “Soru şu; Müslümanlar, bulundukları ülkede kendi yönetimlerini oluşturamazlarsa ne yapacaklar?”

Müslümanlar, bulundukları ülkede kendi yönetimlerini oluşturamazlarsa, hiç olmazsa temel hak ve hürriyetlerini teminat altına alan anlaşmalar yapabilirler.

Böyle bir anlaşma varsa, aslında İslam dışı yönetime itaat değil, yapılan anlaşmaya riayet etmek söz konusu olacaktır.

Ölçülere Dikkat

Hüseyin Şakir demiş ki:

Her kimin olsa evinde dû zeni,
Bozulurmuş o kişinin düzeni.

Adamın biri sabahleyin erkenden camiye gidermiş ama, her zaman birisini kendinden evvel gelir bulurmuş. Fazilette ona yetişmek için çok çabaladıysa da olmamış. Umudunu kestiği gün ona demiş ki:
- Bu fazileti neye borçlusun? Adam:
- İki evliliğe, demiş.

Bizim abid efendi bu fazilete heves ettiğinden bir daha evlenmiş. Gerçekten de evdeki kavgadan usandığından, o adamdan daha erken gelmeye başlamış.

Şeytanla Sohbet

Hayal âleminde şöyle bir dolaşırken uzakta yol üstünde yatan birisine rastladım. Yanından geçerken “uyanıksa bir selam vereyim” diye bakınca bir de ne göreyim; yatan şeytan değil mi?

Haliyle birden şaşkınlığımı gizleyemedim ama aniden başımı çevirdim mel’undan ve “Şeytan görsün yüzünü” diyerek yoluma devam etmek istedim. Fakat o bir anlık şaşkınlığımdan faydalandı ve bana laf attı:

Sayfalar