Yazılar

Niçin okumak?

“Niçin okuruz?” önemli bir sorudur. Bazıları buna “iyi vakit geçirebilmek, hayatta mutlu olmak, edebi, bedihi zevkleri tatmin, yalnızlığı değerlendirmek” türünden birçok cevaplar verebilir. Veriyorlar da nitekim.

Kürtler Ne İstiyor?

Her şey Cumhurbaşakanı Abdullah Gül’ün “her şey daha güzel olacak” demesiyle başladı gibi. O zamana kadar da konuşuluyordu ama bu kadar üstünde ciddiyetle durulmuyordu devlet olarak.

İki bakış açısı var memlekette. Birisi, “haklarıysa verelim” anlayışıdır.

Diğeri de “hakları da olsa vermeyelim, çünkü istekleri burada kalmaz, şımarır daha fazlasını isterler.”

Onlara göre bunun korkutan en fazlası ise bölünmedir. Yani “Kürdistan” adı altında ayrı toprak ve ayrı devlet talebi.

Bu ciddi bir meseledir. Dönüp onlara soruyoruz: “Bu talep doğru mu?”

Buna da Şükür Amma

Kız arkadaşları gelin olunca görmeye giden kızlar demişler ki “kız kocan da çok çirkinmiş.

Gelin, “buna da şükür, babamın evinde bu da yoktu” demiş.

Anayasa Mahkemesi kararını verince ben de böyle dedim, “buna da şükür amma…”

Önce Allah Teâlâ’ya şükrümüzü eda edelim. Bu da bir şey. Hiç olmazsa referanduma gidiliyor. Anayasa Mahkemesi’nin yaptıüı değişiklikler de önemli, cin gibi adamlar, işlerini iyi biliyorlar, ama olsun, yine de büyük bir gelişme sayılabilir.

Onu Tanımak Siyer Okumak

Şahsen fakir de
hissetmişimdir ki, hayatımın en güzel, en coşkulu anları, siyer okuduğum veya
anlattığım anlardır.

İnsan, hayalen asr-ı
saadete gidiyor, Âmine Hatunla seviniyor, Ebva’da annesini kaybeden yetimle
ağlıyor. Rahip Bahira ile şaşırıyor.

“Gavurun Ekmeğini Yiyen” PKK

Bütün atasözlerimiz gibi bu da binlerce yıllık deney, birikim ve tecrübeye dayalı haklı ve hikmetli bir sözdür: “Gavurun ekmeğini yiyen, onun kılıcını çalar”.

Doğrudur, o ekmeğin bir hatırı vardır. Daha doğrusu bir yaptırıcı gücü vardır. Bir bedeli, bir mecburiyeti vardır. Madem gavurun ekmeğini yiyorsun, onun kılıcı ile müslümana vurmak zorundasın.

Vurmazsan ne olur?

Ekmeğin kesilir. Bunu biliyorsan, gavur adına müslümana vurursun. Çünkü bu vaziyette dinin imanın kalmamıştır. Ekmeği de, bütün rızkını da Allah Teâlâ’nın verdiğini unutmuşsundur artık.

Sayın Başbuğ Niye Konuştu?

“Düğün değil bayram değil, eniştem beni niye öptü” demiş birisi ve çok sevilmiş ki bu dediği, dillere düşmüş ve asırlar içinde atasözü olmuş çıkmış. Macerasını anlatmak bize düşmez, ama yeri gelince biz de kullanıyoruz.

Sayın Başbuğ’u o namlı nişanlı, gizli ve izinsiz programı yüzünden adam intihar ettiren malum adamın karşısında konuşur görünce, ister istemez “düğün değil bayram değil” demişim. Baktım, etrafımdakiler tebessüm ediyor.

“Ben Türküm” 1

Bu başlığı okuyunca biliyorum ki tepkiler çok çeşitli olacaktır.

Bir kısmı, “ne mutlu sana!” diyecektir.

Bir kısmı “ne yani çok mu önemli” diyecektir.

Bir kısmı “ben de Kürdüm, var mı diyeceğin?” diyecektir.

“Canın cehennem” diyenler bile çıkacaktır belki de. Daha neler neler…

Ama sanırım bir kısmı da “Nerden mi icap etti bu başlık?” diyecektir.

Sağolsun bazı Türk kardeşlerimden!

Biraz da Türkler Kürt Olsun mu?

Biraz empati yapalım mı? Yani kendimizi muhatabımızın yerine koyarak düşünüp taşınalım mı?

Yapalım, herkes faydalı diyorsa, niye yapmayalım ki!

Hani “karda yürürken kart kurt sesi çıkınca…” hikayesi malum.

Şimdi yeni bir hikaye uydursak nasıl olur?

Mesela desek ki “Horasandan bataklık Anadolu’ya gelince, bastıkları yerden “türk turk” sesleri gelince bu gelenlere “Türk” dendi. Yoksa asılları Kürt idi.”

Ne dersiniz bu hikayeye, sizce tutar mı?

“Tutmaz” diyorsanız size başka bir hikaye anlatayım. Ama bu yaşanmış cinsinden gerçek bir hikaye.

Referandum Yapılmasın Çabası

Son günlerde terör neden bu kadar tırmandı ve bu hızlı ve sert yükseliş ne zamana kadar devam eder?

Terörün yükseldiği gerçek kadar sebebi de apaçık ortada. Nitekim geçmiş günlerde bazı gazetelere şu haber düştü: “PKK, referanduma kadar eylem yapma kararı almış.

Son bir ayda artış gösteren terörün altından demokratikleşme adımlarını engelleme çabası çıktı. Emniyet İstihbarat'ın raporuna göre PKK, 1 Haziran'dan başlayarak referanduma kadar saldırıları yoğunlaştırma kararı aldı. Hedefte askerin yanı sıra polisin olduğunu tespit eden Emniyet, bütün birimleri alârma geçirdi.

“Ben Türküm” 2

Irkçılık tartışmalarına ilk defa Diyarbakır’da rastladım. İmam Hatip Lisesini orada okurken, bir Kürt arkadaşımdan bunu duyunca yadırgadım ve ayıpladım. Bana “Cemal’ım sen öyle değilsin ama batıda bir Kürt gördüklerinde ‘kuyruğunu nereye saklamış?’ diye arkalarına bakarlarmış” deyince bu saçmalığa hayatımda az bulunur şekilde çok gülmüştüm.

Arkadaşıma ‘sizi böyle mi kandırıyorlar?” dedim ama zamanla bunun doğru olduğunu da anladım. Maalesef olmuş, ama batıya mal edecek kadar değil, münferit bir iki saçmalık.

Sayfalar