IRKÇI SİSTEMİN CİNAYETLERİ

Bu sistem maalesef ırkçılık temelleri üzerine oturtulmuştu. Bir dünya devleti parçalanmış, merkezde de yepyeni bir “ulus devlet” kurulmuştu. Oysa içinde imparatorlukta var olan her ırk vardı. Peki ama uyum nasıl sağlanacaktı? Bu büyük bir sorundu. Hâlbuki Osmanlıdan intikal ettiği gibi İslam ölçü alınsaydı, sorun zaten yoktu.

Yeni devlet bu soruna kendince kolaycı bir çözüm getirdi. “Bu ülkede yaşayan herkes, kökeni ne olursa olsun, Türk’tür” dedi. Bunun ötesindeki ırkların dillerini ve kültürlerini görmezden geldi, hatta yasakladı, sahneden silmeye çalıştı. Sıkıştığında “Türk kelimesi bir ırkı değil, ülkede var olan bütün ırkları temsil eder. Bu bir kültürel ifadedir”, dedi ama, diğerlerini dışlaması bu sözünü boşa çıkardı. Buna kimse inanmadı ve kavga başladı.

Bizim bu sorunu çözecek altyapımız var şükür. Sorunun en büyük çaresi İslam’dır. Ama sistem onu yıkarak geldiği için İslam’dan korkuyor. Bu yüzden onu çözümde kullanamıyor. Oysa halk bu söylemi dinlemeye dünden hazır. Sistem bu noktada korkunç bir yanılgı içindedir. Çünkü Kürtleri laikleştirip seküler bir anlayışı kabullendirdiği zaman, yani İslam ile bağını kestiğinde ne yapacak?

İşte o seküler nesil gelmeden, sistem yanlışından dönmeli ve İslam’ı hak ettiği yere koymalı ve ondan faydalanmalıdır.

 

PDF: