Yeryüzüne kısa bir süre misafir olmak üzere Allah Teâlâ’dan geldik, ecelimiz gelince yine O’na döneceğiz. Varoluş amacımız O’nu tanımak, sevmek ve kulluk etmektir. Bunun ölçüsünü de “İslam Dini” adıyla o belirlemiş ve aramızdan seçkin kullarını elçi kılarak bize sunmuştur. Özel hayatımızda bunu yaşama sorumluluğumuz vardır. Müslüman toplumun da çoğunluğu bu dine gönüllü bağlanmalıdır ki, hâkimiyeti o toplumda gerçekleşsin.
Burada âlimler devreye girerler. Fert ve toplum olarak bizler, ya bir âlim olarak, ya da yeterince âlimler yetiştirip onların eğitim ve öğretiminden geçerek, özel hayatımızda iyi bir Müslüman olmaya, genel hayatımızda da İslam’ın uygulanması başarısına erişebiliriz.
Bu kitabımızda insan, toplum ve âlimler ekseninde dönüp dolaşan zamanımızdaki yanlışlarımızı, eksikliklerimizi ve ihtiyaçlarımızı değerlendirmeye ve eleştirmeye çalıştık, çareler sunmaya gayret ettik.