Tasavvufun Anahtarı

Tasavvuf her zaman gündemde olmuştur. Onun kadar toplumla iç içe, doğrudan hayata yansıyan ve insan ilişkilerini etkileyen başka bir ilim dalı yoktur denebilir.

Bazı dostlarımızla aramızda şöyle bir konuşma geçti:

- Hocam tasavvuf üstüne kısa ve öz bir kitap yazsanız?

-Neden? Bu konuda bu kadar ilmî, edebî ve amelî kitaplar varken böyle bir çalışmaya ihtiyaç var mı?

-Evet hocam, ihtiyaç var. Çünkü tasavvufu bize çok soruyorlar. Ayaküstü anlatmak mümkün değil. Sizin kasdettiğiniz ilmî kitapları da onlar okumuyorlar. Çünkü hem hacmi büyük, hem de ilmî ve ağır kitaplar olunca halk da öğrenciler de onları okuyamıyor. Bu konuda “al bunu oku” diyecek kısa ve öz bir kitaba gerçekten çok büyük bir ihtiyaç var.

-Düşünelim.

Söyledikleri aklıma yatmıştı. Selef de birçok kitabı ya "uzundur; kısaltmalıyız" (ihtisar), ya "kısadır; uzatmalı, açıklamalıyız" (şerh) diye yazmıştı. Bu kitabın tohumu kalbimize böyle düştü. Notlarımız büyük ölçüde bu konuda yaptığımız vaaz, seminer, sohbet ve konferanslardan dolayı hazır sayılırdı. Ancak endişemiz vardı. "Kısa ve öz olması", en büyük amacımızdı. Ama bir okyanus olan Tasavvufda boğulmadan bunu başarabilmek, bilmem ki mümkün müydü?

Hemen bir fihrist yaparak yazmaya koyulduk. Aradan bir kaç ay geçti, kitap hazırdı, Allah Teâlâ’nın tevfik ve inayetiyle çok şükür bu kitap elinize ulaşmış bulunmaktadır.

Allah inananları başarılı kılsın ve rızasına erdirsin.       

PDF: