Asıl Sorun Laiklik

Bizde “halkın iradesinin hakimiyeti” şeklinde tarif edilen “demokrasi”nin uygulanmamasının sebebi nedir?

Hem Meclis’e “hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” diye yazacak, hem de millete hiç yetki vermeyeceksin, bu yalanın sürdürülmesi nedendir?

Gayet açıktır:

Halka güvenmemek!

Peki onun sebebi nedir?

Laiklik! 

Nasıl yani?

Gerçek demokrasi ile yönetilen ülkelerde halkın istedikleri ile yönetenlerin istekleri uyuşur. Çünkü arada din, kültür ve hayat tarzı farklılığı yoktur. Halk genel menfaatine bakar, o doğrultuda iradesini ortaya koyar, hukukçular da o yasaları formatlayarak kanunlaştırırlar. Bizdeki gibi halkın hiç haberi olmaz değil yani.

Ancak bu işler bizde asla böyle olmaz!

Neden olmaz?

Bizde bir sorun var da ondan.

Nedir o sorun?

İslam. Yani bizim Müslüman olmamız.

Ne demek bu?

Yani yönetenlerin dini, kültürü, yaşam tarzları ile yönetilenlerinki çok farklı.

Yönetenler, İslam medeniyetinden çıkmış, Batı medeniyetine girmişlerdir. Onu çağdaş uygarlık seviyesi olarak görmüş, İslam medeniyetini aşağılayarak reddetmişlerdir. Fakat halkın çoğunluğu, eğitim sisteminin olanca gayretine rağmen hala dinine, kültürüne, tarihine, medeniyetine bağlıdır ve öyle bir hayat tarzı istemektedir.

Ne olacak şimdi?

Halka yetki versen hemen İslam’a yönelecek. Oysa bu ülkede yüzyıldır cebir ve şiddetle uygulanan “Batıcılık”a karşıdır. Bunu istemez. Ama “İslam’ı istemiyoruz” da diyemiyor, milletin korkusundan. Mecburen “takiye” yaparak “laiklik” kavramına sığınıyor.

Neymiş? İslam ile laiklik bağdaşmazmış. Devlet de laik olmalıymış.

Niye?

Benim ne ihtiyacım var laikliğe?

Laiklik bana ne sağlıyor ki?

“Efendim, din ve vicdan özgürlüğü bir insan hakkı” imiş.

Olsun insan hakkı. Biz aksini mi söylüyoruz ki!

Hem bunu en iyi sağlayan biz değil miyiz, İslam sayesinde!

Bunlar hikâye!

Maksatları bu milleti İslam’dan kopararak dini arkasına atmış, dinsiz bir hayat yaşayan Batıya yamamak.

Ne var ki bunu böyle açıkça söyleme cesaretleri yok, mecburen yalana, dolana, hileye sarılıyorlar!

Çok şükür milletimiz gerçekleri gördü. Tiyatroya doydu. Şimdi gerçeği, çıplak gerçeği istiyor. Hem bundan sonra eskisi gibi cebir ve şiddet de işe yaramaz.

Yeni bir Türkiye doğuyor yeni bir dünyaya!

Ayakta alkışlıyoruz hamdederek Allah Teâlâ’ya …