Kur’an Okuma Adabı

Kur’an okumak isteyen, abdestli olarak, mümkünse kıbleye karşı, sessiz ve sakin bir yerde, tıpkı talebenin hocasının önünde oturması gibi oturur.  Hatta başarabilen Âlemlerin Rabbi olan Allah'ı görüyormuş gibi bir şuurla, uyanık ve ürperen bir bilinçle diz çökmelidir. Dizi ağrıyan istediği gibi rahatına göre oturabilir. Saygı asıl kalptedir.  Azalardaki sükûnet ve enginlik onun bir alametidir. Bu saygı ve edep muhafaza edildikten sonra kişinin ayakta, yan yatarken veya yatağında abdestsiz Kur'an okuması dahi caizdir.

Hafif ve tevazu dolu, hüzün dolu bir sesle, Allah’ın dinlediğini bilerek okumalıdır mü’min. Çünkü “Cibril Hadisinde” “ihsan” adıyla öğrendiğimize göre sen Allah'ı görmesen de Allah seni görmektedir. Bunun bilincinde olmak, velayettir.

Güzel ve temiz elbiseleri giyilmelidir Kur'an okuyan. Hatta  ona olan hürmet ve tazimden ötürü tam tesettürlü bir elbise giymek daha güzeldir. Ulemadan bazıları sarık ve cübbelerini giydikten sonra Kur'an okumuşlardır. Taze bir abdest alması, dişleri misvaklaması, güzel kokular sürünmesi ve imkânı olduğu takdirde bulunduğu yeri de en güzel kokularla tütsülemesi, yine Kur'an okumanın edepleri arasındadır. Uykusu gelen ve sürekli esneyen kimse, Kur'an okumayı kesmeli ve esnemesi kesilince devam etmelidir. Çünkü esnemek şeytandandır.

Kur'an okuyan kimse onu göğsüne yakın tutmalı veya önündeki yüksekçe bir şeyin üzerine koymalıdır. Öpüp koklamakta, başının üstüne koymak ve sıcacık sarıp kucaklamakta bir beis yoktur.