Yazılar

Muhalefet

Çağımızda kendilerine itaat etmenin vacip olmasını hak etmeyen hukuk tanımaz zalim idarecilere karşı "sivil itaatsızlık", "pasif direniş" ve “demokratik muhalefet” gibi kavramlar geliştirilmiştir.
Bu muhalefetin İslamî temelleri vardır.

'Hocasına Bak Talebesini Al'

Eskiden “anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al” derlerdi. Çok bez alıp satmadık, onu bilmem ama, bir kere evliliği tecrübede yeterli sayarsanız bence ilk söz doğru.

Acaba “hocasına bakarak talebesini almak” da buna benzer mi? Okuyucularım aşağıda yorumlarsa sevinirim.

Yargının, yargıçların, yargı darbesinin, yargıdaki değişmesi gereken zihniyetin konuşulduğu şu günlerde bu zihniyetin kaynaklarını, ya da kodlarını veren bir hatıra aktarayım mı sizlere?

Yargı Bağımsızlığı

Bir Yahudi, Hz. Ali (RA)'nin Sıffın yolculuğu sırasında zırhını düşürdüğü yerde bulur, sahiplenir...Hz. Ali zırhını geri ister , yahudi vermez. Sonunda Hz. Ali ile mahkemelik olurlar.

Mahkeme başkanı kadı Süreyh'tir. Hz.Ali'ye sorar:

- Şahidin var mı?".

Hz. Ali cevap verir:
Oğlum ve hizmetçim."

Kadı:
Onlar yakının şahitlikleri geçerli olmaz " der....

“Adi” Kim?

Haberi duyunca içim cızzz etti. Bu kadarını beklemiyordum doğrusu.

“Aşağıdan birileri yanlış yapsa da, yukarıdan birileri doğrusunu yapar ve izin vermez yüce milletine saygısızlığa” diyordum. Ama habere göre aşağıdan birisi “adi”lik yapmış, yukarıdan birisi de onun “başbakan” olmasına izin vermiş. İtiraz etmediğine göre demek kendisi de o düşüncedeymiş…

Bunu yapanlar çor çocuk değil. Yapan bir idari Üs Çavuş. Onaylayan Erdek Deniz Üs Komutanı Deniz Kurmay Kıdemli Albay,

Bu hakaret suç değil mi?

Suça resmen izin verilir mi?

Hem de açıktan imza atarak.

Yağcılık Dalkavukluk ve 28 Şubat

İslam Dininin sevmediği ve çok çirkin saydığı huylardan birisi de, Allah Teâlâ’ya isyan ederek baş kaldırmış, gücüne kuvvetine güvenerek kul haklarına tecavüzden sakınmamış zalimlerle karşılaşıldığında, onların hoşuna gider bir şekilde konuşmaktır. Buna ahlak ilminde Müdâhene, yağcılık veya dalkavukluk denmektedir.

Oysa vazifesi kalbiyle sevmediği o zalimin yüzüne yağcılık yaparak dost gibi gülmek değil, bilakis hakkı tebliğ ile ikaz ve nasihat etmektir.

Susma Anlat

Bu günlerde sistem temellerinden sarsılıyor, yapılan bir çok haksızlıklar ve zulümler bir bir açığa çıkıyor, kendini yarı tanrı görerek toplumu aşağılayan kişi ve kurumlar derin yaralar alıyor.

Halkın yüreğini kanatan bütün bu acı durumlar yerini bir sevinç ve rahatlamaya bırakmaktadır. Halk olaylara bakarak yeniden yapılanma ümit ve gereğini haykırmaktadır.

Asıl Olan İnsan Ve Toplumun Kalitesi

Acaba çağdaş demokratik laik liberal devletlerde birisi darbe veya daha başka kanunsuz yollarla iktidarı ele geçirdi, buna kurumların ve kişilerin tutumu ne olur?

Ya da daha insaflı soralı; ne olmalıdır?

Ya da şöyle soralım, bu tür olaylar geçmişte yaşandı mı acaba?

Sizler bunu düşünürken ben böyle bir durumun İskam Devletinde ve toplumunda nasıl olacağı hakkında bazı bilgiler sunayım isterseniz.

Adalet Devlet ve Yasama

Yargının felç olduğu, insanlar nezdinde iyice güvenini kaybettiği, siyasallaştığı, kendi içinde ideolojik kamplara bölündüğü ve tarafsızlığını yitirdiği iddialarının ayyuka çıktığı bir zamanda yaşıyoruz.

Zaten hukukun ve hukukçuların halkından kopuk, halkına tepeden bakan, halkın inancına, örfüne ve isteklerine ters düşen bir tarafı olduğu hep şikayet konusu idi. Adı üstünde “batı hukuku” kopyalanıp alınıyor ve üstüne “madein türkiş” yazılıyordu.

Eleştiri ve İnsaf

Her Müslüman yöneticilerini denetleme hakkına sahiptir. Nazik ve kibarca araştırma, sorgulama, eleştirme, tenkit etme, yani değerlendirme hakkına da sahiptir. Yöneticiler, hesap vermeden kaçamazlar. İstişareye de, eleştiriye de açık olmalıdırlar. Bu hilafetin bir hakikatıdır ve inancımızın bir gereğidir.

Anlayamıyorum Ama I

Bazı kardeşlerime hayret ediyorum. İyi niyetlerini anlıyorum, ama yaptıklarını anlamıyor ve hayret ediyorum. Ama karşı çıkıp kavga etmek de istemiyor, dua ederek susuyorum.

“Kardeşlerim” diyorum. Çünkü imanlarında asla şüphem yoktur. Hatta ibadet ve salih amellerini görüyor ve takdir ediyorum. “İslam davası” diyerek hizmet için çabalamalarını da görüyor ve o çabalara gıpta ediyorum.

Diyeceksiniz ki “peki ama neyi anlamıyor da hayret ediyorsun?”

Sayfalar