Sakal bırakma ve kesme konusunda farklı görüşler vardır. Bu görüşleri ve delillerini kısaca izah edelim:
Rasulüllah (s.a.v.):
”müşriklere muhalefet edin (benzemeyin), sakalı bırakın, bıyıkları kırpın.”
buyurmuştur.(Buharî).
Bu ve benzeri hadislerle
tatbîkâta bakan âlimlerin çoğunluğu, sakalı tıraş etmenin haram olduğu
neticesine varmışlardır.
Kadı İyaz, bunun mekruh olduğunu
söylemiştir. Aynı mahiyette olan boyama emrini yerine getirmenin farz, terkinin
haram sayılmaması, bu görüşü destekler.
Muâsır âlimlerimizden Yusuf
el-Kardavî, mekruh olduğu görüşünü benimsemiştir.
Bazı çağdaş âlimler, sakal
bırakmanın bir âdet meselesi olduğunu düşünerek, mübah olduğunu söylemişlerdir.
Hiçbir âlim sakal bırakmanın farz olduğunu ileri sürmediği için,
terkinde de farzın terki gibi bir hüküm verilmemiştir.
Sakal sünnetinde Şafiîler ile Hanefîler arasında farklı görüş
vardır. Şafiîlere göre sakal
sünnettir. Kesimi ise sadece tenzihen mekruhtur.
Hanefiler ve diğer iki mezhepte ise hüküm farklıdır. Sakalı bıraktıktan
sonra kesmek, tahrimen mekruhtur. Tahrimen mekruh olmasının sebebi başka
milletlere veya kadınlara benzeme ya da fıtratı değiştirme düşüncesidir.
Dinimiz bu konuda bir zorunluluk getirmediği için, terk eden sünnet sevabından mahrum kalır, ama
günahkâr da olmaz.
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) getirdiği esas, kaide ve prensipler
hayatın bütün safhalarını içine alır. İbadetten muamelâta, ahlâktan insanın
şahsî yaşayışına ve cemiyetin bütün unsurlarına kadar...
Peygamberimizin (s.a.v.) birtakım sünnetleri vardır ki, bunlar,
onun fıtrî muameleleri şeklindedir. Giyinip kuşanması, yiyip içmesi, vücudunun
bakımı ve temizliği bu kabildendir. Bunların birçoğu muaşeret kaideleri
sınıfına girmektedir. Mü'minler ise, bu sünnetlere uymakla hareketlerini
nurlandırmış olurlar.
İşte bu fıtrî sünnetlerden bir kısmını Hz. Âişe (r.a) validemiz
Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.)'den şöyle rivayet etmektedir:
«On şey fıtrattandır
(yaratılıştan olması gereken âdetlerdendir): bıyığı kısaltmak, sakalı bırakmak,
misvak kullanmak, buruna su çekmek, tırnakları kesmek, parmak aralarını
yıkamak, koltuk altını temizlemek, etek tıraşı olmak, istinca ve istibra.» (Müslim, Tahare 56; Neseî,
Zinet 1)
Her insanın belli zamanlarda yapması gereken bu fıtrî sünnetler hem
bir temizlik vasıtasıdır, hem de peygamber âdetidir. İnsan bu vazifeleri yerine
getirmekle hem bedenî vazifelerini yapmış, hem de sünnete uymakla manevî
mükâfata kavuşmuş olur.
İslâm âlimleri sakalı bırakma ölçüsü olarak, bir tutamdan fazlasının
kesilmesini ifade ederler. Hz. Ömer (r.a.), sakalını uzatmış birini görmüş, ona
bir tutamdan fazlasını kesmesini söylemiştir. Ebû Hüreyre (r.a.) gibi büyük bir
sahabî de sakalını tutar, bir tutamdan fazlasını keserdi. Abdullah bin Ömer'in
de aynı şekilde hareket ettiği rivayet edilmektedir.
Fıkıh kitaplarımızda ifade edildiği gibi sakalın şekli, yüzün iki tarafı ile çenede bırakılmasıdır. Şayet sadece çenede sakal bırakılsa
sünnet yerine gelmiş olmaz.
Bu durumda, sakalı bıraktıktan sonra kesenler, Hanefî, Hanbelî ve Maliki âlimlerince
mesul duruma düşerlerse de, Şafiî
âlimlerince -Gazali, İbni Hacer, Remli, Rafiî ve Nevevî- ye
göre tenzihi bir mekruh işlemiş olmaktadırlar. Bu meselede Şafiî mezhebine uyan
kimseler, bir mesuliyet altına girmezler. (Mezahibü'l-Erbaa,
II/44-45).
Bıyık meselesinde ise dinî ölçü, kılların üst dudağı
kaplamaması, bıyığın herkesin kendi kaşının kılları uzunluğunda olması ve dudak
hizasını geçmemesidir.
"Bıyıkları kısaltın" hadisine uyan âlimler
bıyıklarını ciltleri görünecek kadar kısaltmışlardır.
Bazı rivayetlere göre Peygamber Efendimizin (s.a.v.) sakalının
ucundan ve yanlarından aldığı bilinmektedir.
(Tirmizi, Edeb 17)
İmam Bâcî; Abdullah b. Ömer ve Ebu Hureyre'den nakledilen
tatbikata dayanılarak bir tutamdan fazlasının kesilebileceğini söylemiştir.
Dürrü’l-Muhtar'da sakalın bir tutam boyunda olmasının sünnet
olduğu ifade edilmektedir. Aynı şekilde, ekseriyetin görüşüne göre bir tutamdan
fazlasını kesmek de sünnettir.
Fahiş Fiyatla Ticaret Yapmak Haramdır
İnsanı Düşünemez Hale Getiren Şeyler
Akıl Yüce Allah’ın Verdiği En Büyük Nimetlerdendir
Milli Ve Manevî Değerlerimiz Kayboluyor
Hayatın Muhasebesi
İman Ve Hayat
Ailemizi, Yuvamızı Korumalıyız
Hayatın Muhasebesi
Dünyaya Bağlılığın Ve Kötü Amellerin Neticeleri
Her Bid’at İslam’dan sapmadır
İslam’da Eğitim Ve Öğretim
Fahiş Fiyat
Çocuklarımıza Karşı Sorumluluklarımız
Kadının Elbisesi ince, şeffaf ve dar olmamalıdır
Asıl Düşmanımız
Cumhurbaşkanımızın Nasıl Olmasını İstiyoruz
Zekatın Fayda Ve Hikmetleri
Zekâtın Farz Olmasının Şartları
Oruç Ruhun Dirilişine, Ahlakın Güzelleşmesine Vesile Olur
Orucun Fayda Ve Hikmetleri
Hakiki Bir Dine Olan İhtiyaç
Ahlaki Sorunlarımız
Maslahata Dayanan İçtihatların Değişmesi
Örf Ve Maslahata Dayanan Hükümlerin Değişmesi
Ahiret gününe imanın önemi ve faydaları:
Ahiret Gününe İmanın Anlamı
İslam’da Kime Şehit Denir?
Allah Yolunda Mal ve can ile cihat
Allah Yolunda Cihat Müslüman Olmanın Bir Gereğidir
Batıl inançlar ve yanlış fikirler İnsanın Başını Belaya sokar
İslâm Nizamı ile Laik Düzen Arasındaki Farklar
Namazla Aramız Nasıl?
Türkiye’yi Durdurmalıyız
Moda Dinin yerine Geçmemeli
Ey Müslümanlar Birleşelim
Müslüman İnsanların İyiliği İçin Vardır
Nasıl Yaşarsanız Öyle İnanmaya Başlarsınız
Dinimizi Nasıl Koruyabiliriz
Daha Yapmamız Gereken Çok İş Var
Hatadan Dönmek Fazilettir
Aşırı Sevgi İnsanın Gözünü Kör Eder
Kibirli Kimse Doğru Yolu Bulamaz, Cennete Giremez
Kadınların Yabancı Erkeklerin Yanında dikkat etmesi Gereken Hususlar
Karma Hayat (Kadın- Erkek ihtilatı)
Referandumda Oyum Niçin Evet Olacak?
Müslümanlara Karşı Şefkatli, Kâfirlere Karşı Acımasız Olmak
Moda Dinin yerine Geçmemeli
Kafa Karıştıran Fikirler
İnsanların Ayıp Ve Kusurlarını Araştırmak Haramdır
İman Küfür Mücadelesi Devam Ediyor
Asıl Düşmanımız
İlim Öğrenmekten Maksat
Allah’ım Bizi Sırat-ı müstakimden Ayırma
Münafıklar En Aşağı İnsanlardır
Hatadan Dönmek Erdemli İnsanların İşidir
Zalimlere Karşı Bir Ve Beraber olalım
Tesettür
Zekâtın Farz Olmasının Şartları
Oruçla Dirilmek
Sakal bırakmanın Hükmü
Abdestsiz Kur’an Okumanın Hükmü
Kıyas
İcmâyı Ret Ve İnkâr
İcmanın İmkânıi Ve Huccet Olması
İcma Ve İcmanın Dayanağı
Bağlayıcılık Bakımından Peygamber Efendimizin Davranışlar
Sünnet'in Teşrideki Yeri
Sünnet Şerî Bir Delildir- 2
Sünnet Şerî Bir Delildir
Kur’an'ın İçersiği Şer’î Hükümler
Kur’an'ın huccet oluşu ve Hükümleri Beyanı
Kur’anın Îcaz Yönleri
Kitap: Kuran-ı Kerim
Şerî Deliller
Mezheplerin Taklit Edilmesi
Mezhepler karşısında Müslümanlar
Nasıl Okuyalım?
Mezheplerin Ortaya Çıkış Sebepleri
Önemli Bir Soru
Mezheplerin Birden Fazla Olması Ümmet İçin Rahmettir
Bölücülük Asla Savunulamaz