Merhamet

“Din muameledir” hadisinden alınacak en büyük ders, insanlara doğru, dürüst ve güzel davranma gereğidir. Merhamet ise, Allah(cc.) ın yarattıklarına acımak, onların iyiliğini istemek, kötü durumlarında yardım etmeye çalışmaktır.

Merhamet, kaynağı Allah(cc.) olan bir güzel ahlaktır. Çünkü yüce Allah(cc.) çok merhametlidir. Müslimde geçen bir rivâyette Resülullah (sav)]:

"Allah, arz ve semayı yarattığı gün, yüz rahmet yarattı. Her bir rahmet göklerle yer arasını dolduracak kadardır. Ondan yeryüzüne tek bir rahmet indirmiştir. İşte anne, yavrusuna bununla şefkat eder. Vahşi hayvanlar ve kuşlar birbirlerine bununla merhamet ederler. Kıyamet günü geldiği vakit Allah, rahmetine bunu da ilâve ederek tekrar yüze tamamlayacak ve bununla müslümanlara merhamet edecektir."

[1]

            Ömer İbnul-Hattâb (ra) anlatıyor:

"Resülullah (sav)a bir grup esir getirilmişti. İçlerinde bir kadın vardı, göğüsleri sütle dolu idi. Bu kadın sağa sola koşuyor, esirler arasında bir çocuk bulduğu zaman onu yakalayıp kucaklıyor, göğsüne bastırıyor ve emziriyordu. Derken kendi çocuğunu buldu ve bağrına basarak onu şefkatle emzirdi. Dikkatleri çeken bu manzara karşısında, aleyhissalâtu vesselâm:

- "Bu kadının, çocuğunu ateşe atacağına kanaatiniz olur mu?" dedi. Bizler:

- "Hayır!" diye cevap verince:

- "Bilin ki, Allah’ın kullarına olan rahmeti, bu kadının çocuğuna olan şefkatinden daha fazladır" buyurdu."

[2]

Allah(cc.) ın bu engin rahmetinden faydalanmanın yolu da merhametli olmaktır. Çünkü sevgili Peygamberimiz(sav.) buyururlar ki:

"Allah, merhametli olanlara rahmetle muamele eder. Öyleyse, sizler yeryüzündekilere karşı merhametli olun ki, semâda bulunanlar da size rahmet etsinler. Rahim (akrabalık bağı) Rahmândan bir bağdır. Kim bunu korursa Allah onunla rahmet bağı kurar, kim de koparırsa, Allah da ondan rahmet bağını koparır."

[3]

"Allah, insanlara merhamet etmeyene rahmette bulunmaz.”

[4]

  

“Kimlere merhamet?”  sorusunun cevabı uzun kaçar. Özeti şudur ki “bu din, Halika tazim, mahluka merhamettir.

Başta kendimize merhamet. O’nu utanacak ve azap çekecek hallerden korumak yani.

Sonra ana baba, eş ve evlattan tutun, akraba, komşular, fakirler, dullar, yetimler, hastalar, muhacirlar, mazlumlar, öğrencilere rahmet.

Derken asiler, günahkârlar, evden kaçarak sokaklarda yaşayan, uyuşturucu, alkol ve fuhuş batağına düşmüş de kurtulmak için çırpındıkça batanlara rahmet, kurtulsunlar diye çaba ve dua.

Hatta kâfirler, anarşistler, teröristlere rahmet. Yeniden insan olmaları, Müslüman olmaları, ıslah olmaları için, yeniden aile ortamında, sıcacık yuvalarında mutlu yaşamaları için elden gelen ne varsa yapılmalı, çırpınmalı, dertleriyle dertlenmeli insanların.

Ve elbette hayvanlara rahmet! Onların dertleriyle dertlenmeli, yemesi, içmesi ve yükü yerli yerince mi incelenmeli, yaraları sarılmalı, sevgi ve ilgiyle izlenmeli.

Evet, Yunus gibi demeli, “Yaratılanı sevmeli yaratandan ötürü.”

 [1] Müslim, Tevbe 21, (2753).

 

[2]

Buhâri, Edeb 18; Müslim, Tevbe 22, (2754).

[3]

Buhâri, Edeb 18; Müslim, Tevbe 22, (2754).

[4]

Buhâri, Tevhid 2, Edeb 27; Müslim, Fedail 66, (2319); Tirmizi, Birr 16, (1923).